Sabah,yatakta

Odamda solgun bir gün ışığı
Uyanmak istemiyorum dünyaya
Uyumak sonsuz saatlerin yalnızlığına
Sonra bir ilaç bir ilaç daha

Kuşluk vakti,bahçe

Yaşlılık ne zor şeymiş diye mırıldanıyorum
Acıyla gülümsüyor yorgun bakkal
Gazeteyi okuyorum ölümler ölümler

Öğle,Bahariye

Martılar çığlık çığlığa defne yaprakları
Ben bir köşedeyim kitaplarım sessiz
Uğulduyor yüreciğimin tapınakları
Bir aziz olmalıydım ben ya da bir derviş

İkindi,sokaklarda

Eve dönüyoruz bütün kuşkuları terk edip
Sorsalar haykırırdım diyor peygamberliğimi
Ben odamı düşünüyorum o Babil bahçelerini

Akşam,ev

Korkak bir şairim ben. Ova rüzgarlarında
üşüyüp şiirlerini erzak torbasında unutan
bir zavallı. Mahzun eşyalar gibi yalnız
Unutulmuş kasaba yolları gibi ıssız

Gece yarısı,tavanda depresyon böceği

Uyusam yine bir rüya görsem
Uyansam o sonsuz Arkadya çayırlarında
Elimde serseri bir kargıyla koşsam
Takılsam yine çılgın rüzgarlarıma

Nurullah Can

Bir Başına Yürümek - I

B. Necatigil’in anısına

Yaşlılık yalnızlık
Dağılmış her şey
Bir araya gelmiyor
Arayıp durmak yaşlılık

Yaşlılık kurumak
Her yerde bir yaprak
Ayak altı, çıtırtı
Fark edememek yaşlılık

Yaşlılık özlemek
Kışa yenilmiş gül
“Dikenleri de kesilmiş”
Aklı aramak yaşlılık

Yaşlılık eveleyip gevelemek
Şiirleri sel basarken
Bir bardak suya hasret
Buzlarda kalakalmak yaşlılık

Yaşlılık bir başına yürümek
Dönülen her sokak sıla
Çizgi –ayrılık- çizgi, salâ
“Eh” bile diyememek yaşlılık

Yaşlılık yalnızlık
O “Arada”ymış her şey
Şiirlere de sığmıyor
Sözsüzlük yaşlılık

Tahsin Şimşek

Gün Gelir

Yaşlılık Güzelleri...
güzelim yarına kalmaz güzelliklerin
zaman acı vurur durmaz günlerin
bakarsın yarın aynaya yanmaz gözlerin
ansızın çöker sızlar kemiklerin.

bulurum diye umut biçer
günlerse geçer
yaşlılık güzelleride sever
senide sever.

prenses olsan bile şımarma sakın
ansızın çöker sızlar kemiklerin
güzelim yarına kalmaz güzelliklerin
ansızın çöker sızlar kemiklerin
___gün gelir.
Özkan Şahin

Neye yarar

Ellerimdeki lekeler
Yaşlılık alameti dediler
Yüzümdeki şu çizgiler
Yaşlılık alameti dediler

Ne yaşadım ki ben kader
Durur daha içimde hayaller
Bilmiyorum nasıl geçti seneler
Her yaşımı yedi ertelemeler

Gençliğim bitmiş daha neler
Anlayamadım ben bir şeyler
Gözümü açıp kapayınca geçer
Sanki şu yitirilen gerçekler

Ömür çok kısaymış meğer
Değer mi geçen didişmeler
Düzelir mi şu kırılan kalpler
Kar kalır yaşanan sevinçler

Neye yarar Nuray kaygılar
Kazanılan onca mal ve paralar
Bakmışsın mezarda yalnız bırakmışlar
Oturmuş kavga koparmış mirasçılar
Yalnızca paylaştıkların senin yanındalar

Nuray Ülker

Yaş 35

tek hayalim
deniz kenarında iki gün boyunca
tüm vücudumu zeytinyağıyla ovup
iki saat kalabilmek
artık yaşlanıyorum...
biliyorum bir gün öleceğimi
bitti artık hızlı yaşama end
tek hayalim
deniz kenarında iki gün boyunca
tüm vücudumu zeytinyağıyla ovup
iki saat kalabilmek
artık yaşlanıyorum
tek hayalim
daha çok yaşayabilmek...

Yalçın Tor

Oldu

Hayatimin sarpa saran yokukşu
Dizlerimde takat tükenir oldu
Deyişiyor bu dünyaya bakışı
Gözlerimin feri tükenir oldu

Hayatın yükünü vurdum sırtıma
Yola çıktım dönüp bakmam ardıma
Nice hasret özlem dağlar ardına
Gurbetlik ağına takılır oldu

Yaşlılık ağır yük belim büküldü
Yaş geçince dizden derman kesildi
Bak ağzımın incileri döküldü
Alt damak üst damak takma diş oldu

İlk bahar yaz mevsim yöneldi güze
Gençlik sahte dosttur hoş gelir size
Yaşlılık ikramdır bedenimize
Elimize baston yakışır oldu

Dost şeref im hasta düşüp yatarsa
Dalgın gözele ilaç doktor ararsa
Bir gün bir köşede bir dost sorarasa
O zamanda derler rahmetli oldu

Şerafettin Muş

Gençliğimi Arıyorum

Yaşlılık saçlarda başlar
Düşünce içine aklar
Birde azalınca saçlar
Gençliğimi arıyorum.

Yüzümde oluştu çizgiler
Buruşukluk nasıl gider
Gözümdeki şu gözlükler
Gençliğimi arıyorum.

Gözlerimin feri soldu
Artık iyi görmez oldu.
Kulaklarda duymaz oldu
Gençliğimi arıyorum.

Kalpte başladı tik taklar
Hızlı, hızlı şu çarpmalar
Kolesterol de artmalar
Gençliğimi arıyorum

Dizlerde takat kalmadı.
Yaşlılık kapıya dayandı
Yolculuk ta tamamlandı
Gençliğimi arıyorum.

Uçup giden yıllarım da
Geçmişteki anılarda
İki yüzlü aynalarda
Gençliğimi arıyorum.

Emine Güllüoğlu

Gençliği Özleyiş

Yıllarca koynunda şahlanıp durdum,
Birazcık kıymetin,bilmedim gençlik;
Bitmezsin sanarak,bol bol savurdum
Vaktinde sırrına ermedim gençlik.

Sayende,bir zaman kuvvetli gezdim,
Yorgunluk,yaşlılık nedir bilmezdim;
Seneler geçtikçe,yokluğun sezdim
Özlemin ne zormuş,sormadım gençlik.

Büyürken özlerdim,olgun çağları,
Aşılır sanırdım,o dem dağları;
Yıllar soldururmuş,zümrüt bağları
Yılların farkına,varmadım gençlik.

Ne kadar yalvarsam,gelmezsin geri,
Bu imiş,faninin,kesin kaderi;
Yaşlılık,serime,düşeli beri
Sineni sineme,sarmadım gençlik.

Gençliğin kıymetin(i) iyi bilmeli,
İlimle,sporla eğitilmeli;
Genç,yaşlı herkesin,yüzü gülmeli
Üstünde bir değer,görmedim gençlik...

Naim Yalnız

Ey Sevda

Mevsimlerden bahar aylardan nisan,
Dışarda kar yağıyor yüreğimde isyan,
Bende eser yok bahardan yazdan,
Geçmedin yolumdan ey sevda.

Yıllar geçti saçlarıma karlar düştü,
Seni arayıp bulmak benim için düştü,
Sanki bütün yürekler bana küstü,
Geçmedin yolumdan ey sevda.

Gençliği yaşadım kapımda yaşlılık,
Aynalarda hep kendimle bakıştık,
Bana kader diye yazılmış yalnızlık,
Geçmedin yolumdan ey sevda

Zerrin Özgür